24 Ocak 2011 Pazartesi

Intel ve AMD'nin marka konumlandırması

AMD  ve Intel, bilgisayarlar için Micro işlemci üreten iki önemli firmadır. İşlemci piyasasında bu iki firma ciddi anlamda rekabete içindedir. 2010 verilerine göre Intel'in pazar payı yaklaşık %80'lerde seyrediyor. AMD ise 2009 ile birlikte %20'leri zorlamaya başladı. Diğer rakipler ise pazar payları ise %1-2 ler seviyesinde.

AMD özellikle son yıllarda kendisi için yaptığı sağlam konumlandırma sayesinde %15'lerden %20'lere dayanmış durumda. AMD 2000-2007 tarihleri arasında kendi bir türlü konumlandıramamıştı. Ergenlikteki bir genç gibi davranıyordu. Özellikle reklamlarına bakarak bunu anlamak çok daha kolay.



AMD'nin geçmişte yayınlattığı reklamlarından örnekler:








Marka nedir, ne işe yarar?

Trademark ve Tescilli Marka logosu
Markalaşmak her şeyden önce hayatta kalma çabasıdır. Fark edilmek, diğerlerinin arasından görünebilmek, evet; aslından tüm sorun budur. Piyasa bunun savaşını verenler için bir harp meydanıdır. Artık herkes her şeyi üretebilmektedir. Peki o zaman fark nasıl yaratılır?

Tüketicilerin sizi öncelikle görmesi ve sonrasında gözlerini sizden alamaması lazım. Hadi bunu başardınız diyelim. Bitmiyor malesef :) Tüketici sizin ürünüzü kulanırken mutlu olmalı hatta mümkünsen grur duymalı. "Hadi len ordan!" diyorsanız, alın size APPLE. Apple kullanıp da yürüyüşü değişmeyen var mıdır aranızda? En önemlisi, bir sonraki ürününüzü piyasaya çıkması için gün saymalı. Biraz da sizin adınıza sizin reklamınızı yapsa da hiç fena olmaz.


Peki ama Nasıl?
Markaların genel özellikleri bize -insana-  benzer. Bir düşünün; kız arkadaşınız başkalarından değil de sizden neden hoşlanır, en iyi dostlarınız neden sizin iyi dostunuzdur ve bu benzeri soruların cevabı bize ciddi anlamda ipuçları verecektir.


Marka ve Kişilik
Zebra Sürüsü

Bilindik anlamda kişiliğin, marka kavramıyla çok benzer olduğunu düşünüyorum. Her insanın 2 eli, 2 ayağı, başı, kullakları var. Çok belgesel izlediğinizi düşünerek şu soruyu sormak istiyorum.: Bir "Zebra sürüsü" hayal edin.  Birbirlerine ne kadar çok benziyorlar. Bana sorarsanız hepsi tıpatıp aynı. Ama aralarında bir fark var. Görünüşte yok gibi görünüyor. Bu farkı varmak için aynı sürüde 1-2 yıl beraber kalmak lazım ki bu da imkansızdır :) Özetle tüketicilerin sizin markanızı veya ürünlerinizi zaman ve emek harcamadan kolaylıkla fark edebilmesi gerekir. Reklamlarla yapılmaya çalışılan şey aslında budur. Fark edilmek, hatırlanmak, istenilir olmak. Tüm mesele bu.

 Fazla uçmadan; bir sonraki yazılarımda, bahsettiklerimi örneklerle somutlaştırmaya çalışacağım.